Podcast Episode Details

Back to Podcast Episodes
Braving the Storm: Lessons from the Arktik Tundra

Braving the Storm: Lessons from the Arktik Tundra



Fluent Fiction - Turkish: Braving the Storm: Lessons from the Arktik Tundra
Find the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.com/tr/episode/2025-11-26-23-34-02-tr

Story Transcript:

Tr: Arktik Tundra'nın soğuk ve sessiz topraklarında, bir çevre bilimi projesi için okul gezisine çıkan iki öğrenci vardı: Emir ve Leyla.
En: In the cold and silent lands of the Arktik Tundra, there were two students on a school trip for an environmental science project: Emir and Leyla.

Tr: Kışın ortasıydı ve gökyüzü neredeyse sürekli alacakaranlıktı.
En: It was the middle of winter, and the sky was almost perpetually twilight.

Tr: Kar beyazı arazi, hem güzelliği hem de zorluklarıyla etkileyiciydi.
En: The snow-white terrain was impressive with both its beauty and challenges.

Tr: Emir, bilimle yakından ilgilenen bir öğrenciydi.
En: Emir was a student closely interested in science.

Tr: Arktik'teki her kar tanesi ve buz parçası onun için bir keşifti.
En: Every snowflake and piece of ice in the Arktik was a discovery for him.

Tr: Yanında Leyla vardı.
En: Beside him was Leyla.

Tr: Leyla maceralı ve cesurdu, denemekten korkmuyordu.
En: Leyla was adventurous and brave, unafraid to try.

Tr: Fakat Emir onun aşırı heyecandan dikkatsizlik yapabileceğinden endişeliydi.
En: However, Emir was worried that her excessive excitement might lead to carelessness.

Tr: Amaçları, yakındaki donmuş gölden su örnekleri toplamaktı.
En: Their goal was to collect water samples from a nearby frozen lake.

Tr: Emir, suyun durumu hakkında bir rapor hazırlamak istiyordu.
En: Emir wanted to prepare a report about the condition of the water.

Tr: Sabah, araştırma istasyonundan ayrıldılar.
En: In the morning, they set off from the research station.

Tr: Emir haritayı ve pusulayı sıkıca elinde tutuyordu.
En: Emir was holding the map and compass tightly in his hands.

Tr: Leyla hızlı bir şekilde önden yürüyordu.
En: Leyla walked ahead quickly.

Tr: "Hadi Emir, daha hızlı! Göle ilk ben varacağım!" dedi.
En: "Come on Emir, faster! I'll reach the lake first!" she said.

Tr: Emir, "Çok dikkatli ol Leyla, donmuş yüzey tehlikeli olabilir," diye yanıt verdi.
En: Emir replied, "Be very careful Leyla, the frozen surface may be dangerous."

Tr: Ancak Leyla, Emir'in uyarılarını her zaman dinlemezdi.
En: However, Leyla didn't always listen to Emir's warnings.

Tr: Yolun yarısında aniden yoğun bir kar fırtınası başladı.
En: Halfway along the route, a sudden intense snowstorm began.

Tr: Rüzgar, göz gözü görmez hale gelmişti.
En: The wind had made visibility nearly impossible.

Tr: Emir, Leyla'yı kaybetmişti.
En: Emir had lost Leyla.

Tr: Kalbi hızlıca çarptı.
En: His heart was racing.

Tr: Ama bu durumda sakin kalması gerektiğini biliyordu.
En: But he knew he needed to stay calm in this situation.

Tr: Derin bir nefes aldı ve Leyla'yı aramaya başladı.
En: He took a deep breath and began to search for Leyla.

Tr: "Leyla! Neredesin?" diye bağırdı.
En: "Leyla! Where are you?" he shouted.

Tr: Fırtınanın sesi, onun sesini bastırıyordu.
En: The sound of the storm was drowning out his voice.

Tr: Biraz sonra, Leyla'nın zayıf bir sesle "Buradayım!" dediğini duydu.
En: Shortly afterward, he heard Leyla say in a weak voice, "I'm here!"

Tr: Emir, sesin geldiği yöne dikkatlice ilerledi ve sonunda Leyla'yı buldu.
En: Emir carefully moved towards the direction the voice came from and finally found Leyla.

Tr: "Emir, çok özür dile


Published on 3 weeks, 2 days ago






If you like Podbriefly.com, please consider donating to support the ongoing development.

Donate