Fluent Fiction - Turkish: Unveiling Secrets at Göbekli Tepe: A Journey of Discovery
Find the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.com/tr/episode/2025-09-22-22-34-03-tr
Story Transcript:
Tr: Göbekli Tepe'nin taş sütunları, yerden yükselip etrafı sarmalayan sonbahar yapraklarıyla kuşatılmıştı.
En: The stone pillars of Göbekli Tepe were surrounded by autumn leaves spiraling upward from the ground.
Tr: Havanın serinliği, kazı alanında yoğunlaşan Ege'nin ciğerlerine doldu.
En: The chill in the air filled Ege's lungs as it concentrated at the excavation site.
Tr: Güneş, ufukta uzun gölgeler bırakarak yükselmekteydi.
En: The sun was rising on the horizon, casting long shadows.
Tr: Ege, kazı alanında özenle çalışıyordu.
En: Ege was working meticulously at the excavation site.
Tr: Onun hayali, burada önemli bir keşif yaparak kariyerinde büyük bir adım atmaktı.
En: His dream was to make a significant discovery here and take a big step forward in his career.
Tr: Yanında sessizce ama dikkatle çalışan Leyla ise, her adımını planlıydı.
En: Beside him, working quietly but carefully, was Leyla, who planned every step.
Tr: Leyla, aceleci keşiflerden ziyade, detaylı araştırmanın ve sabrın değerine inanıyordu.
En: Leyla believed in the value of detailed research and patience rather than hasty discoveries.
Tr: Bu farklılık, aralarındaki tansiyonu yükseltmişti.
En: This difference had caused tension between them.
Tr: Günün ortasında, Ege kendine güvenerek kazının güney tarafına doğru yürüdü.
En: Around midday, with confidence, Ege walked toward the southern part of the excavation.
Tr: Leyla'nın uyarılarına rağmen, bulduğu yeni bir alanın içine dalmak istedi.
En: Despite Leyla's warnings, he wanted to dive into a new area he had found.
Tr: İçinde bir his vardı.
En: He had a feeling inside him.
Tr: Bir çeşit altın cevheri gibi bir his.
En: A feeling akin to a kind of gold ore.
Tr: Ege, orada bir şey olduğuna emindive kazmaya başladı.
En: Ege was certain there was something there, and he began to dig.
Tr: Kazdıkça, toprağın altından çıkardığı yapı dikkatini çekti.
En: As he dug, the structure he uncovered from beneath the soil caught his attention.
Tr: Taşların dizilişi ve büyüklüğü, hiç görmediği türdendi.
En: The arrangement and size of the stones were unlike anything he had ever seen.
Tr: Leyla, Ege'nin yanında belirdi.
En: Leyla appeared beside Ege.
Tr: İlk başta endişeyle yaklaştı ama sonra yapının değerini fark etti.
En: At first, she approached with concern, but then she realized the value of the structure.
Tr: "Bu dikkatli yapılmalı," diye uyardı Leyla.
En: "This needs to be done carefully," Leyla warned.
Tr: Ege başıyla onayladı.
En: Ege nodded in agreement.
Tr: İkili, Leyla'nın rehberliğinde nazikçe kazıya devam ettiler.
En: Under Leyla's guidance, the pair continued the excavation gently.
Tr: Saatlerce çalıştıktan sonra, nihayet bir eser buldular.
En: After working for hours, they finally found an artifact.
Tr: Bir oymalı taş parçası.
En: A carved stone piece.
Tr: Eski bir topluma dair izler taşıyan özel bir eser.
En: A unique artifact bearing traces of an ancient society.
Tr: Bu keşif, hem akademik dünyada büyük yankı uyandırabilirdi, hem de araştırmalarına daha fazla finansman sağlayabilirdi.
En: This discovery could make a significant impact in the academic world and also provide more funding for their research.
Tr: Ege ve Leyla, artık uyum içinde çalışıyorlardı.
Published on 2 months, 4 weeks ago
If you like Podbriefly.com, please consider donating to support the ongoing development.
Donate