Fluent Fiction - Turkish: Chasing Sunrises and Balance: A Photographer's Epiphany
Find the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.com/tr/episode/2025-09-03-22-34-02-tr
Story Transcript:
Tr: Serap, büyük bir heyecanla Cappadocia'ya gelmişti.
En: Serap had come to Cappadocia with great excitement.
Tr: Kendi portföyü için en mükemmel güneş doğumu fotoğrafını çekmek istiyordu.
En: She wanted to capture the perfect sunrise photo for her portfolio.
Tr: Özellikle rengarenk balonlarla dolu gökyüzünü.
En: Especially the sky filled with colorful balloons.
Tr: Yanında yerel rehber Emir vardı.
En: She was accompanied by the local guide, Emir.
Tr: Emir, bu bölgeyi karış karış bilen bir rehberdi.
En: Emir was a guide who knew this region inside out.
Tr: Ayrıca, Emir'in bilgisi sayesinde Serap birçok gizli noktayı da keşfetmişti.
En: Additionally, thanks to Emir's knowledge, Serap had discovered many hidden spots.
Tr: Sonbahar mevsimi, Cappadocia'nın güzelliklerini daha da ortaya çıkarıyordu.
En: The autumn season further revealed the beauties of Cappadocia.
Tr: Kayaların arasında yürürken serin rüzgar yanaklarını hafifçe okşuyordu.
En: As she walked among the rocks, the cool breeze gently caressed her cheeks.
Tr: Serap, yanından hiç ayırmadığı kamerasıyla anı ölümsüzleştirmeye kararlıydı.
En: Serap was determined to immortalize the moment with her ever-present camera.
Tr: Ancak unuttuğu bir şey vardı: Alerjileri.
En: But there was one thing she had forgotten: her allergies.
Tr: İşte o gün, farkında olmadan beklenmedik bir alerjik reaksiyonla baş başa kalacaktı.
En: On that day, she was unknowingly about to face an unexpected allergic reaction.
Tr: Havadaki bir şey onun nefesini zorlaştırmaya başlamıştı.
En: Something in the air began to make her breathing difficult.
Tr: Önce hafif bir kaşıntı ile başlayan rahatsızlık, öksürüğe dönüştü.
En: The discomfort, which started with a slight itch, turned into a cough.
Tr: Emir, endişeyle Serap'a bakarken yanlarına başka bir gezgin olan Gizem geldi.
En: Emir looked at Serap with concern as another traveler, Gizem, joined them.
Tr: Gizem de fotoğrafçılıkla ilgileniyordu ve Serap'ın halini fark etmişti.
En: Gizem was also interested in photography and had noticed Serap's condition.
Tr: "Serap, iyi misin?"
En: "Serap, are you okay?"
Tr: diye sordu Gizem, sesinde endişe vardı.
En: asked Gizem, with concern in her voice.
Tr: Serap, cesur görünmeye çalışarak "Önemsiz bir şeydir," dedi.
En: Trying to appear brave, Serap said, "It's nothing serious."
Tr: Ama sırt çantasındaki ilaçları toparlayamıyordu.
En: But she couldn't gather her medications from her backpack.
Tr: Emir yardım teklif etti, "Eczaneye gitmeliyiz.
En: Emir offered help, "We should go to the pharmacy.
Tr: Yakında bir tane var."
En: There's one nearby."
Tr: Ancak Serap kararlıydı.
En: However, Serap was determined.
Tr: Güneş doğuyordu ve o mükemmel anı kaçırmak istemiyordu.
En: The sun was rising, and she didn't want to miss that perfect moment.
Tr: Ona göre, sadece birkaç dakika sonra her şey düzelecekti.
En: According to her, everything would be better in just a few minutes.
Tr: Fakat, kendini daha kötü hissetmeye başladı.
En: But she started to feel worse.
Tr: Öksürükler artıyordu, nefesi daralıyordu.
En: Her cough was worsening, her breathing was labored.
Tr: Gizem yanında durdu, "Yardım edebilirim.
En: Gizem stood by her, "I can help
Published on 3 months, 2 weeks ago
If you like Podbriefly.com, please consider donating to support the ongoing development.
Donate