Fluent Fiction - Turkish: Budget Bliss: A Summer Grocery Adventure with Emir & Leyla
Find the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.com/tr/episode/2025-06-17-22-34-02-tr
Story Transcript:
Tr: Emir elinde alışveriş listesi, marketin kapısından içeri girdi.
En: Emir entered the store through its door with the shopping list in hand.
Tr: Bu hafta özellikle bütçesini bozmadan tüm ihtiyaçlarını almayı hedefliyordu.
En: This week, he aimed to get all his necessities without breaking his budget.
Tr: Yanında Leyla vardı.
En: Leyla was with him.
Tr: Leyla'nın eli kolu dolu, yüzü gülüyordu.
En: Her hands were full, and her face was smiling.
Tr: Yazın sıcağı dışarıda kalmış, marketin serinliği hoşlarına gitmişti.
En: The summer heat was left outside, and they liked the coolness of the store.
Tr: "Aaa Emir, bak!
En: "Aaa Emir, look!
Tr: Bu dondurmalar çok güzel görünüyor.
En: These ice creams look so good.
Tr: Alalım mı?" diye sordu Leyla heyecanla.
En: Should we get some?" asked Leyla excitedly.
Tr: Emir derin bir nefes aldı ve "Leyla, listemizde yok ama..." diye yanıtladı.
En: Emir took a deep breath and replied, "Leyla, it's not on our list, but..."
Tr: Market, çiçek gibi renkli meyve ve sebzelerle doluydu.
En: The store was filled with colorful fruits and vegetables like a flower garden.
Tr: Raflardan karpuz kokuları yayılıyor, vakumlu paketlerdeki zeytinler ise adeta "Beni al!" diye bağırıyordu.
En: The scent of watermelons spread from the shelves, and the vacuum-packed olives practically screamed, "Buy me!"
Tr: Emir titizlikle listesindeki ürünlere odaklanmaya çalışıyordu ama Leyla'nın neşeli hali onun konsantrasyonunu bozuyordu.
En: Emir was trying hard to focus on the items on his list, but Leyla's cheerful demeanor was distracting him.
Tr: "Emir, bu şeftaliler ne güzel!
En: "Emir, these peaches are so nice!
Tr: Birkaç tane alalım mı?" Leyla yüzüne ikinci bir gülümseme yapıştırdı.
En: Should we get a few?" Leyla plastered a second smile on her face.
Tr: Emir gülümsedi fakat bu kez, "Önce listemizi bitirelim, sonra bakarız," diye kibarca önerdi.
En: Emir smiled back but this time politely suggested, "Let's finish our list first, then we can look."
Tr: Raflardan zeytinyağı, domates, yoğurt gibi temel ürünleri aldılar.
En: They picked up essential items like olive oil, tomatoes, and yogurt from the shelves.
Tr: Her adımda, Leyla mutlaka gözüne yeni bir şey takılıyordu: "Karpuz indirimde!
En: With every step, Leyla inevitably spotted something new: "Watermelon is on sale!
Tr: Hangimiz taşırız?" Emir gülerek cevapladı, "Sen kompakt bir şeyler bulsan daha iyi olur."
En: Who's going to carry it?" Emir laughed and replied, "You should find something more compact."
Tr: Aralarındaki bu arkadaşça çekişme devam ediyordu.
En: This friendly banter between them continued.
Tr: Alışveriş arabası ufak ufak dolmaya başladı.
En: The shopping cart slowly began to fill up.
Tr: Emir bakışlarını listesine tekrar çevirdi.
En: Emir turned his gaze back to his list.
Tr: Her şey tamdı.
En: Everything was complete.
Tr: Ama Leyla yine dayanamadı, "Emir, bunu denemelisin.
En: But Leyla couldn't resist, "You have to try this, Emir.
Tr: Çok lezzetli," diyerek meyve suyu kutusunu gösterdi.
En: It's delicious," she said, pointing to a fruit juice box.
Tr: Emir bir an düşündü.
En: Emir thought for a moment.
Tr: Bütçesine sadık kalmak istiyordu ama Leyla'nın da önerilerini göz ardı
Published on 6 months ago
If you like Podbriefly.com, please consider donating to support the ongoing development.
Donate